22 Mayıs 2015 Cuma

Kararsızkalma.com

Ülkemiz kritik bir seçime daha yaklaşırken bayraklardan broşürlere, mitinglerden televizyon reklamlarına, siyasal partilerin dikkatimizi çekmek, aklımızı çelmek için birbirinden farklı yöntemler kullandığı bir ortamda oy verme kararımızı  neler etkiliyor, hiç düşündünüz mü?

Genetik kodlar…
Politik kararlarımızı etkileyen bir gen olmadığı muhakkak. Ancak içine doğmuş olduğumuz ailenin seçimlerimize olan etkisi elbette ki yadsınamaz. Nesiller boyu bir partinin yanında saf tutmuş bir ailenin çocukları o partinin sempatizanı olmak zorunda kalmasalar dahi karşı yönde bir siyasi tavır sergilemekte  zorlanabiliyorlar. Etnik kökenimiz  de siyasi tercihimizin yönünü belirleyebiliyor. 

Cinsiyet…
Siyasal araştırmalara göre genel eğilim, kadınların, bir çok diğer haklar gibi erkeklere göre çok daha geç elde ettikleri oy verme hakkını  cinsiyetlerinden kaynaklanan  sorunların üstesinden gelmek için kullanmaları yönündedir. Kadının tarihten gelen ezilmişliği nedeniyle ezilenden yana tavır sergilemeye yatkın olması erkeklere göre daha az statükocu olmasına neden olabilmektedir.  Değişim vadeden ve aynı zamanda da kadınların toplumda daha etkin bir konumda olmasını destekleyen partilerin kadın seçmenin tercih mührüne daha yakın olduğu düşünülmektedir.

Yaş…
Siyasal tercihlerimizi etkileyen bir diğer faktör yaş. Yaşımız ilerledikçe değişime daha fazla direnç göstermeye ve statükodan yana seçimler yapmaya eğilim gösteriyoruz. Tıpkı gençken değişim vaadi ile iktidara gelip yaşlandıkça koltuğa yapışan liderler gibi seçmenler de  marjinalken destekledikleri partiyi iktidarda yosun bağlamış olsa da desteklemeye devam ediyorlar.  Zaman içinde onların bu hazır desteğini kaybetmek istemeyen partiler de giderek statükonun ayrılmaz bir parçası oluyor. Yaşımız ne yazık ki bizleri gençlerden daha uzak bir tutum sergilemeye yöneltebiliyor.

Dini İnançlar…
Dini inançlar siyaset arenasında açıktan malzeme edilemeyecek kadar hassas konular olsa da kişinin dini inançları siyasi tercihlerini etkileyebiliyor. Dinin tabu saydığı bir çok konunun sorgulanamaması nedeniyle dindar insanların da statükodan yana tavır sergiledikleri,  yelpazenin sağına denk düştüğüne inanılan partilere oy verme eğiliminde olduğu düşünülüyor..

Eğitim ve Sosyo ekonomik düzey...
Bireyin yaşadığı toplumun görece şanslı olan bir bölümüne dahil olması da siyasi kararları üzerinde etkili oluyor. Kurulu düzeni korumak o düzenden en çok faydayı sağlayan toplum kesimlerinin misyonu haline gelebiliyor. Eğitimin işsizlikle sonuçlanmadığı durumlarda eğitimli azınlık da benzer şekilde kaybetmek istemeyeceği konumlar elde edip statüko yönünde tercih yapabiliyor. 

İhtiyaçlar…
Ulusal egemenlik, uluslararası politika, ekonomi yönetimi konusunda verilen mesajlar siyasal kampanyaların merkezine otursa da seçmenin tercihlerini bazen ait oldukları grubun bazen de bizzat kendilerinin gereksinimleri belirleyebiliyor. İşsiz bireylerin onları işsiz bırakan düzene karşı çıkmak yerine seçim sonrasında iş bulabilmek umuduyla o düzene destek olma tercihini başka türlü açıklamak mümkün değildir. Statükoya karşı tavır sergilemesi beklenen kesimlerin kişisel beklentileri nedeniyle statükoya sahip çıkması ilginç bir çelişkiyi de gözler önüne seriyor.


Geçmişten beri çok sayıda araştırmaya konu olan siyasi tercihlerimiz, onları etkileyen faktörler bilim insanlarınca ortaya konsa da, belli sebeplerin belli sonuçlar doğurduğu basit bir süreçle açıklanamıyor.

Özellikle Türkiye gibi demokrasi geleneğinin askeri veya sivil nedenlerle tam anlamıyla yerleşemediği  ülkelerde  demokratik tercihlerin demokratik beklentilere uygun olarak yapılmasını beklemekte güçlük çekilebiliyor. Siyasal partiler gerek  ülkenin genel kabul gören değerleriyle çelişmemek, gerekse daha fazla kişiden oy alabilmek için siyasi kimlikleri ile çelişen vaatler de verebiliyor. Öyle olunca siz var olduğuna inanageldiğiniz siyasi yelpazenin bir noktasındaki bir partiye oy verdiğinizde, birbiriyle uyumlu standart bir paketi almış olmak yerine zaman zaman partinin siyasi kimliğine uymayacak kimi opsiyonel özellikleri de  seçmiş oluyorsunuz. 

Sonuç olarak seçmen de hangi partiye hangi nedenle oy vermesi gerektiği konusunda ciddi bir bocalama yaşıyor.  Seçmenin bu kararsızlığı bazı partileri korkutuyor, bazılarını da iştahlandırıyor. Ancak teknoloji ve insan beyni kararsızlığımızı çözmemizi sağlayacak çözüm önerilerini sunmakta güçlük çekmiyor.

Daha önce bir benzerine İngiltere seçimlerinde rastladığım bir uygulama görüşlerinize en yakın partiyi bularak size yardımcı olmayı amaçlıyor. Bilgisayar ortamında hazırlanmış olan bir test, seçime girecek partilerin programlarında yer alan unsurlara göre hangi partiye ne kadar yakın olduğunuzu tespit edebilecek bir şekilde hazırlanmış. Sonuçlar doğrudan x partiye oy vermeniz gerektiğini değil hangi partilere  yüzde kaç olasılıkla oy verebileceğinizi söylüyor.

Sonuca Şaşırabilirsiniz...

Eğer tercihinizi bir lidere olan duygusal bağlılığınıza göre yapmadıysanız ve kendinizle yüzleşmeye hazırsanız bu test size oldukça yardımcı olacaktır. Ama yine de sonuçlara şaşırabilirsiniz. Birinci sırada gönlünüzde yatan parti çıkmayacağı gibi, konjonktür gereği belli bir nedenle desteklemeye soyunduğunuz parti en son sırada görünebilir. Veya hiç hesaba katmadığınız bir partinin tercihlerinize en yakın parti olduğunu görebilirsiniz. Daha da ilginç olan sonuç ise zıt kutuplardaki iki partinin tercihlerimiz arasında ilk sırayı paylaşabiliyor olmasıdır. 

Bu tür uygulamalar kendini ifade etmekte güçlük çeken partileri daha iyi tanıyabilmek için son derece akıllıca ve demokratik bir yol olabileceği gibi ciddi şekilde seçimimizi manipüle etmek amacıyla da kullanılabilir. Ancak seçimlerimizin her şekilde manipüle edilmek üzere yarışıldığı bir ortamda bu tür uygulamaların en azından kararlarımız üzerinde etraflıca düşünmemizi sağlayacağını ve bizi önyargılarımızdan bir nebze de olsa uzaklaştıracağını düşünüyorum. 

Deneyip görüşlerinizi paylaşırsanız memnun olurum.


Lerzan Özder, 22,05.2015, İstanbul 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Fikirlerinizle katkıda bulunmak ister misiniz? Doğrudan buraya yazabilir, veya yazarın kendisine lerzanozder@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. Yeni yayın eklendiğinde haberdar olmak isterseniz google+ ikonunu tıklamanız yeterlidir.