Mecazi bir şeyden bahsetmiyorum. Doğrudan söylemek isteğimi
söylüyorum başlıkta. Sessizlerin sesi olmak...
Sesini kaybetmiş bir insana
sesinizi vermek ister misiniz?
Onun yerine garsona sipariş
vermek, onun yerine markette alış-veriş yapmak...
Onun yerine telefonunu
yanıtlamak, onun yerine kapı çalındığında "kim o?" diye sormak...
Onun yerine çocuklarına nasihat etmek, ve hatta onun yerine eşine sevdiğini söylemek...
Kulağa tuhaf geliyor belki ama, bu artık mümkün. Sesini bir
daha asla kullanamayacak insanlar için bile sayenizde seslerini dünyaya duyurmak
mümkün. Daha doğrusu bundan böyle mümkün olacak. Bugüne kadar çağrı
merkezlerinin, toplu taşıma araçlarının hizmetinde olan bir teknoloji insanlık
yararına bir proje için anlamlı bir çabayla kullanılmaya hazırlanıyor.
Özellikle gırtlak kanseri nedeniyle ameliyathaneye girerken
sesleriyle vedalaşmak zorunda kalan onlarca hasta TÜBİTAK ve SESTEK'in birlikte
geliştirdiği bir teknoloji ile kendilerine en yakın sese TTS kısa adıyla
bilinen Text to speech adlı teknoloji ile kavuşacak. "Ameliyat öncesi
sesin elektronik ortamda sentezlenmesi" adını taşıyan Ar-Ge projesi
sayesinde belki de hayata küsmekten kurtulacak.
Bu proje beni de yürütücülerinin heyecanına ortak etti ve
kendimi İstanbul Teknik Üniversitesi Teknopark'ındaki SESTEK adlı teknoloji
şirketinin küçük stüdyosunda buldum. Önce proje için sesimi bağışladığıma dair
bir feragatname imzaladım ve gırtlak kanseri hastaların kullanımına sunulmak
üzere sesimin her harfini birer dataya çevirecek kayıt işlemini aynı zamanda bir dilbilim uzmanı
olan Proje uygulayıcısı Sayın Pelin Aksoy'un denetiminde gerçekleştirdim.
Kayıt işlemi sırasında 1200 ayrı metni, ki bunlardan kimi
rakam, kimi ünlem, kimi tam, kimi yarım cümle, her bir harfin farklı durumlarda
nasıl sesime yansıdığını kaydetmek üzere kayıt cihazına okudum. Metinleri, bir
spiker gibi değil de günlük yaşam içinde konuşan bir insan vurgularıyla mümkün
olduğunca harflere sadık kalarak okumam istendi benden. Zira kayıt işleminden
sonra dataya dönüşecek sesler, ilgili harfi nerede görürse oranın gerektirdiği
şekilde sese dönüşecek yeniden.
Harflerim okuduğum metinlerin bağlamından çıkıp
önce bir chipe gidecek sonra kullanıcının yazacağı metinlere göre birleşip
yeniden birer cümle olacak, ses olacak. Böylece sesime en çok benzerlik taşıyan
sesin sahibine önüne çıkan zor süreçte sesimle rehber olacağım. Onun yerine
konuşacak, onun yerine dertleşecek, onun yerine duygularını söze dökeceğim.
Bunun içinse aramızda elbette küçük bir yazılım olacak. Cep telefonu veya
tabletine bu yazılımla birlikte benim seslendirdiğim harfler yüklenecek ve
yaşamı boyunca ona eşlik edecek.
Yaklaşık 3 saat süren kayıt işlemi tamamlandığında çok
mutluydum. Proje için başvurduğumda kafamda var olan bir çok sorunun cevabını
bulmuştum. Ama stüdyodan çıktığımda kafamda yeni ve heyecan verici sorular
uyanmaya başlamıştı bile...
Acaba sesim kime hayat verecek?
Onun duygularını biraz mekanik olsa da ifade etmesine
yardımcı olabilecek miyim?
Onun yerine hangi cümleleri kuracağım?
Sevincini, öfkesini, taleplerini benim sesimle ifade etmek
onu yeterince tatmin edecek mi?
Bir gün bir yerde benim sesimle konuşan birine rastlarsam ne hissederim?
Bu soruların cevaplarını ne zaman öğrenebilirim bilmiyorum
ama teknolojinin asli amacının insanlığa
hizmet etmek olduğunu yeniden ve büyük bir memnuniyetle öğrenmiş bulunmaktayım.
Lerzan Özder, 10 Aralık 2014, İstanbul
Bu anlamlı projeye katkıda bulunmak isteyenler için not :
Şu ana kadar 350 kişinin sesi kayda alınmış. 2015 Haziran ayına
kadar mümkün olduğunca çok bağışçının projeye dahil olması bekleniyor.
Özellikle 40 yaş üzerindeki katılımcılara daha fazla ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Şiveniz olması dezavantaj değildir. Katılımcılara yemek ve yol giderlerini karşılayabilecek miktarda bir ödeme de yapılmaktadır. Başvuru için pelin.aksoy@sestek.com 0212 236 25 45 (dahili 134)
Bilim ve teknoloji nelere kadir!.. hayırlı olsun inşallah.
YanıtlaSil